Bebeklerin vücut fonksiyonları henüz gelişmekte olduğu için, dışarıdan gıda yolu ile gelebilecek tehlikelere karşı çok daha savunmasızdırlar.
50 kg bir anne ile 10 kg bir bebeğin 100'er gram ıspanak yemeği yediğini düşünelim. Bebeğin kilosu başına aldığı ıspanak oranı 10 gram iken annenin kilosu başına aldığı ıspanak 2 gramdır.
Yani aynı ıspanakta bulunması muhtemel nitrite, bebek anneden 5 kat daha yüksek konsantrasyonda maruz kalmış olur.
İşte bu yüzden yasal mevzuatlarda bu kimyasal bulaşanlar için, bebeklerin kilosu başına düşen konsantrasyon düşük olsun diye bebek gıdalarına daha katı standartlar/limitler uygulanır.
Bebeklerimize yiyeceklerini kendimiz hazırlamak istiyoruz, anlıyorum. Ancak ben hiç bir markette bebeğe ayrı bana ayrı ıspanak görmedim. Bu tüm gıda malzemeleri için geçerli. Sebzeler, meyveler, tahıllar... Hepsi tek çeşit. Bebeğe özel tarım yapan tarladan toplanıp kontrolden geçmiş, markette de o şekilde satılan bir malzeme yok.
Hatta marketten kendim için aldığım sebzenin meyvenin bile kontrollü olduğundan şüpheliyim.
Bu nedenle özellikle riskli olduğunu düşündüğüm bazı gıdaları bebeğime hiç marketten alıp kendim pişirerek yedirmedim. Bebeklere özel üretilen bebek kavanozlarından yararlandım.
Şuan hala bir meyvenin ya da sebzenin mevsimi tam gelip de tarlada yetişmeye başlamadan almıyorum. Riskleri kendimce böyle yönetiyorum :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder