Kutu sütler raf ömrü boyunca bozulmadığı, hatta açıldıktan sonra da buzdolabında uzun süre dayandığı için haklı olarak insanların aklında bir çok soru işareti oluyor. Bu sütlerde koruyucu mu var, antibiyotik mi var, bir şey mi katıyorlar gibi soruların süt işleme teknolojisi konusunda bilgisi olmayan tüketicinin aklına gelmesine şaşırmamak gerek.
Gelin UHT (ultra high temprature) ve Tetra Pak teknolojilerine biraz yakın plan bakalım;
Süt sağılırken hayvanın yaşadığı ortama bağlı olarak çevreden kaynaklanan bir çok mikroorganizma bulaşısı olur. Bu mikroorganizmalar uygun sıcaklıkta kendi haline bırakılırsa süt içersinde çoğalır ve sütün bozulmasına neden olur. Bu nedenle sağımı yapılarak toplanan süt vakit kaybetmeden soğuk tanklara alınır. Soğukta mikroorganimaların çoğalma hızı oldukça yavaştır. Süt bu soğuk tanklarda fabrikalara taşınır ve içersinde bulunan mikroorganizmaların yok edilmesi için sütün sıcaklığı hızlı bir şekilde 120-130 derece sıcaklığa çıkarılır. Sütün bu sıcaklıkta bir kaç saniye kalması yeterlidir, böylece süt içersinde olması muhtemel mikroorganizmalar ölecektir. Ardından besin değeri kaybı yaşanmaması için süt hızlı bir şekilde soğutulur.
***
UHT denilen bu işlem ile birlikte süt içersindeki mikroorganizmaların tamamına yakını yok olur.
Daha sonra sütün hava almayan temiz bir ambalaja doldurulması gereklidir ki içersinde onu bozacak tüm mikroorganizmaları yok edilmiş süt aynı şekilde raf ömrü boyunca steril kalsın, bozulmasın.
Bu temiz ambalaj genellikle tetra pak ambalaj olmaktadır. Tetra pak ambalaj 6 katmandan oluşur. Bu katmanlar sırası ile polietilen + polietilen + alüminyum + polietilen + karton + polietilen şeklindedir. Polietilen malzeme gıda ile teması uygun olan ve sıvı geçirgenliğini engelleyen malzemedir. Polietilen katmanlardan sonra gelen alüminyum katman ışık ve oksijen geçirgenliğini engeller,bu katman gıdaya temas etmez. Alüminyumdan sonra gelen karton ambalaj ise dayanıklılığı ve kutunun şeklinin korunmasını sağlar.
Bu şekilde temizlenerek, temiz ambalajlara el değmeden doldurulan süt, ambalajı zarar görmediği müddetçe raf ömrü sonuna kadar bozulmadan kalabilir. Hiç bir koruyucu, antibiyotik vs kullanmadan sütü sadece bu şekilde muhafaza edebiliriz.
***
Sütlerde antibiyotik olma ihtimali gerçekten korkunç olmakla birlikte, herhangi bir firma antibiyotikli süt kullanıyorsa bu raf ömrünü uzatmak için değil kesinlikle ticari kayıp yaşamamak için çiftçiden gelmiş olan antibiyotikli bir sütü kullanmaya göz yumarsa olur. Hiç bir firmanın böyle korkunç bir şeyi yapacağına inanmak istemiyorum.
İnsanların gıda işleme teknolojisini bilmeden üreticileri zan altıda bırakmalarına da şahit olmak istemiyorum ayrıca. Gazetelerde yazı yazan, televizyonlara çıkan hocaların varsa bir endişesi alıp bir kutu süte antibiyotik testi yaptırabilirler, çok zor değil.
Öyle köşelerinden insanların aklını karıştırıp geri durmakla olmaz. Varsa bir kanıtları ortaya çıkarmaları gerekir. Aksi takdirde "güvenli gıda"ları kötüleyerek insanlara faydaları değil zararları dokunacaktır.
Bu konuyu çok yalın anlatmaya çalıştım, süt üretimi ile ilgili soru veya görüşünüz olursa lütfen yorum bırakınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder