Sebzeli Bulgur Çorbası Tarifi

Bulgur, bebeğinize 8. aydan itibaren başlayabileceğiniz çok faydalı bir tahıldır. Hem lif oranı yüksek olduğu için hem de kan şekerini hızlı değil dengeli bir şekilde artırdığı için çok sağlıklıdır. Bebeğinizi 8. ayda bulgurla tanıştırırken ve sonrasında da bu lezzetli tarifi kullanabilirsiniz.

Malzemeler:

• Yarım çay bardağı bulgur
• Yarım kabak
• Yarım patates
• Az miktar kereviz
• 1 diş sarımsak

Evinizde farklı sebzeler varsa bu tarifi onlarla da hazırlayabilirsiniz. Bu çorbaya eğer isterseniz 1 çorba kaşığı kadar yağsız kıyma katarak besin değerini artırabilirsiniz.

Yapılışı:

Sebzeleri iyice yıkayarak soyun ve rendeleyin. Sarımsağı da ince ince kıyın. Küçük bir tencere içersine sebzeler ve sarımsağı alın. Bulguru da iyice yıkayarak sebzelere ilave edin. Yeteri miktarda içme suyu ilave edin ve pişmeye bırakın.

Kıvamını istediğiniz gibi hazırlayabilirsiniz. İsterseniz daha yoğun, lapa şeklinde; isterseniz de çorba kıvamında yapabilirsiniz. Piştikten sonra üzerine bir tatlı kaşığı kadar zeytinyağı ilave edin.

Bebeğiniz hazırsa bu yemeği çatalla ezip bebeğinize yedirebilirsiniz. Böylece yavaş yavaş pütürlü gıdalara da alışacaktır.

Bebek Beslenmesinde Doğru Bilinen Yanlışlar - 2

Bebek Beslenmesinde Doğru Bilinen Yanlışlar-1 yazımda en çok yapılan hatalardan bahsetmiştim. Bu yazımı da onun devamı niteliğinde düşünebilirsiniz. Yine annelerden duyduğum bir kaç husustan bahsetmek isterim;

1-Çiğ Yumurta

Bazen anneler bebağin iyi besleneceğini düşünerek veya hasta ise hastalığına iyi geleceğini düşünerek çiğ yumurtalı tarifler hazırlıyorlar. Çiğ yumurtanın bana göre fikri bile korkunç. Hele de küçük bir bebek için.

Birincisi, yumurta salmonella denilen bir bakteri türünü yaygın olarak üzerinde bulundurur. Bu tehlikeli bir bakteridir ve hastalık sebebidir. Salmonella yüksek sıcaklıklarda öleceği için yumurta daima iyi pişirilerek tüketilmelidir. Yumurtanın işlemden önce kabuğu yıkanmalı, yumurtaya dokunduktan sonra eller de mutlaka yıkanmalıdır.

İkincisi besin değerleri ile ilgili. Tamam sebzeler ne kadar az pişerse o kadar iyidir diyoruz ama aynı şey yumurta için kesinlikle geçerli değil. Çiğ yumurtada bulunan avidin isimli bir madde yine yumurtadaki B7 vitaminini yani biyotini bağlayarak bağırsaklarda emilimini engeller. Avidin, pişirme ile inaktif hale gelir. Yani yumurtayı, pişirdiğiniz zaman daha faydalı bir hale getirmiş olursunuz.

2-Bıldırcın Yumurtası

Bıldırcın yumurtası yine çok faydalı olduğuna inanılan bir tür. Evet faydalı ama tavuk yumurtası da zaten biyolojik yararlılığı oldukça yüksek bir yumurta ve bebeğinizin beslenmesi için daha uygun.

Bıldırcın yumurtası, küçük hacmine rağmen yüksek protein içeriyor ve östrojen hormonu da içerdiği için 2 yaştan önce bebeklere bıldırcın yumurtası verilmesi önerilmiyor. 2 yaştan sonra da verilmesi çok isteniyorsa bile haftada 1 kez verilmeli.

Not: Bebeklere 1 yaştan önce yumurtanın beyazı asla verilmemeli. Sarısı ise 6. ay dolduktan sonra az miktarda başlanmalıdır.

3-Pekmezin Kan Yaptığını Düşünmek

Benim annem bir türlü inanmak istemiyor ama evet, pekmez kan yapmıyor, çünkü üzüm, dut, keçiboynuzu farketmez; pekmez demir kaynağı değildir.

Yüksek şeker oranı ile enerji vericidir; potasyum, kalsiyum ve fosfor mineralleri bakımından zengindir ama kan yapıcı mineral olan demir bakımından zengin değildir. Ulusal gıda kompozisyon veri tabanı Türkomp'tan aldığım tablodan siz de mineral değerlerine bakabilirsiniz;

Pekmez Kan Yapar Mı? Önceden yayınladığım yazımda daha ayrıntılı açıklamaları ve kan yapıcı yiyecekleri bulabilirsiniz.

4-Beyaz Ekmek Kullanmak

Beyaz un, buğday tanesinin tohum ve kepeğinde bulunan tüm besleyici özelliklerinden yoksundur. Çünkü bunlar ayrıştırılarak üretilir. Buğday tanesinin besin değerleri soyularak üretilen undan yapılan ekmek de bebek beslenmesi için hatta yetişkinler için de çok anlamsız bir besindir. Bebek beslenmesine besinsel lif, protein, omega-6 ve mineral içeriği ile tahıllar çok önemli yer tutar ama bebeğinize beyaz ekmek vererek maalesef tahıl vermiş olmazsınız.

Bebeğiniz için ekmek kullanmanız şart değil; yemeklerine, çorbalarına pirinç, bulgur, irmik gibi tahıllar katarak tahıl almasını sağlayabilirsiniz. Ekmek kullanacağınız zaman ise mutlaka tam buğday ekmeği kullanın. Hatta tam buğday ununu alarak ekmeğinizi kendiniz bile yapabilirsiniz. Hatta bunun için ben de bir tarif hazırlamalıyım :)

Evde Yoğurt Yapmanın İncelikleri

Evde iyi bir yoğurt tutturmak deneyim ister ama merak etmeyin vereceğim tarifi birebir uygularsanız evde güzel bir yoğurt mayalayabilirsiniz.

Öncelikle kullandığınız süt çok önemlidir. Güvenli  olması açısından pastörize süt kullanabilirsiniz. Dışarıdan aldığınız süt her zaman güvenli olmayabiliyor çünkü açık süt tağşişe çok açık. İçine hidrojen peroksit katmaktan antibiyotikli sütlere kadar bir çok durumla karşılaşılabiliyor maalesef.

Vereceğim tarifi 2 lt üzerinden veriyorum. Aslında miktar çok önemli değil. Yoğurt yapmanın en kritik noktaları kaynatma süresi  ve mayalama sıcaklığıdır.

Adım 1- Sütü ocağa alın. Süt 10 dk kadar kaynasın. Sütün kaynaması hem içersinde olabilecek mikroorganizmaların ölmesi hem de süt proteinlerinin denatüre olarak yoğurt olmaya daha müsait olmasını sağlar. Ayrıca iyi kaynayan sütün suyu buharlaşacağı için sütün kuru madde oranı artar ve daha kıvamlı bir yoğurt elde edersiniz. 

Not: Süt kaynarken dibine tutmaması ve taşmaması için temiz bir kaşıkla karıştırın.

Adım 2- Sütü ocaktan aldıktan sonra mayalama işlemini yapacağınız kaba alın. Cam kullanmanızı öneririm, dilerseniz sütü kaynattığınız tencerede bile mayalayabilirsiniz. Süt sıcaklığı 43-45 derece civarına geldiğinde yaklaşık yarım çay bardağı kadar yoğurt ile mayalama yapabilirsiniz. Sütün sıcaklığının uygun olduğunu anlamak için serçe parmağınızı daldırın 3-4 sn beklediğinizde parmağınızı yakmayacak sıcaklıkta olmalı. Sütün sıcaklığı uygun olduğunda mayanızın üzerine bir iki yemek kaşığı sütten alın iyice karıştırın ve sütü bu homojen karışımla mayalayın.

Not: Maya olarak kullanacağınız yoğurt hazır yoğurt ise maya olarak kullanacağınız miktarını önceden buzdolabından çıkarıp 1-2 saat kadar oda sıcaklığında bekletmiş olun. Bu sayede daha iyi bir maya özelliği kazanacaktır.

Adım 3- Mayaladığınız yoğurdun üzerini temiz bir tülbent ile örtün ve oda sıcaklığında 5 - 6 saat kadar bekletin. Ardından buzdolabına alın bir gece de buzdolabında dinlendirdikten sonra afiyetle kullanabilirsiniz. :)

İlginizi çekebilir:
Besleyici Bebek Yoğurdu Tarifi

2 Yaşındaki Bebeğinizle Başa Çıkmanın 3 Yolu

2 yaş bebeğinizin artık kendi bireyselliğini size ispat etmeye çalıştığı bir dönem. Küçük hanımlar ve beyler bu dönem de aslında yaptıkları ile size "ben" de varım, "ben bir bireyim" demeye çalışıyor.


Peki bu minikler bunu nasıl yapıyor? İşin komik yanı da burası.. Siz ne derseniz onun tersini yaparak... Bazen çok dayanılmaz oluyor ama ufak numaralarla bebeğinizin aslında sizin istediğiniz şeyi yapmasını ya da sizin istediğiniz yemeği yemesini sağlayabilirsiniz.

Nasıl mı? 

1- Ona seçenekler sunun, yani aslında sizin seçtiklerinizden birini tercih edecek ama seçimi kendi yaptığı için de yine o minik egosunu tatmin etmiş olacak :))

Örneğin bebeğinize yemek yedirirken ona iki seçenek sunun ama bu seçenekler sizin ona vermek istediğiniz şeyler olsun. Sonra da ona sorun: "Şimdi ıspanak mı yemek istersin, yoksa köfte mi?" gibi. Kendi seçecek ama aslında seçenekleri siz belirlemiş olacaksınız.

Veya bebeğiniz oyun oynadığı için o an ona yemek yedirmenizi istemiyorsa ona şöyle bir öneri ile gidin: "Yemeğini şimdi mi yemek istersin yoksa 10 dk sonra mı yemek istersin?" ya da başka bir konu için, "Uyumaya hemen mi gidelim yoksa çorabını çıkartınca mı?" siz bu örnekleri istediğiniz gibi arttırabilirsiniz. 

Dikkat etmeniz gereken bebeğinize karşı diretmemeniz ve onunla inatlaşmamanız. Biraz onun huyuna giderek seçimleri bebeğinizin kendi yaptığını sanmasını sağlayın. Böylelikle inanın bu dönemde biraz daha rahat edeceksiniz. 

2- Bir şey için çok direttiği zaman da hemen dikkatini farklı bir şeyle çekin. Komik bir hareket yaparak, hemen sevdiği bir şarkıyı açarak, sevdiği bir oyuncağını çıkararak dikkatini kolayca dağıtabilirsiniz. 

3- Bir şeyi yapmaması gerekiyorsa bunu nedenleri ile açıklayın. "O ayakkabıları giyme!" gibi olumsuz ifadeler kullanmaktansa, o ayakkabıları giyersen halılarımız kirlenir gibi sebepleriyle birlikte açıklamalar yapın.

1-3 yaş arası dönem hassas bir dönem. Siz de bebeğinizle nasıl başa çıktığınızı ve yaratıcı çözümlerinizi diğer annelerle yorumda paylaşabilirsiniz. Sevgiler.