30 Kasım 2015 Pazartesi

Bebeklere Sebzeleri Sevdirmenin Yolu

Sebzeler, vitamin mineral deposu, aynı zamanda da lif kaynağı. Üstelik şeker içerikleri de az veya hiç şeker içermiyor oldukları için sebze tüketiminin meyveden fazla olması gerektiği de bir gerçek.

Ek gıda döneminde de annelerin vazgeçilmezi oluyor sebzeler. Peki ya bebeğiniz sebze seviyor mu?
Sebze lezzetinin çok da iyi olmaması gibi bir gerçek var. Peki bebeğinizin sebzeleri sevmesi için ne yapabilirsiniz:



1- Araştırmalar gösteriyor ki emzirme döneminde anne ne ile beslenirse bebeğin damak tadı da bu yönde gelişiyor. Çünkü yediklerinizin lezzeti anne sütünü de etkiliyor. Dolayısı ile sizin emzirme döneminde bol sebze tüketmeniz bebeğinizin de sebzelere daha açık olmasını sağlayacaktır.

2- Ek gıdalara başlarken sebze tadını meyvelerden önce tanıtın. Meyve tatları daha güzel ve tatlıdır. Tatları baskın olduğu için meyvelerden sonra sebze tadına alışmak bebeğiniz için zor olabilir. Bu yüzden en doğrusu ek gıdalara kolay sindirilen sebzelerle başlamaktır.

3- Karnabahar, brokoli, lahana gibi sülfür oranı yüksek sebzeler çok hoş kokmazlar ve gaz yapabilirler. Bu tür sebzeleri kullanırken yanlarına patates, havuç gibi bir sebze eklerseniz hem lezzeti dengelemiş olursunuz, hem de gaz yapma ihtimalleri azalır.

4- Sebzeleri tanıtırken bebeğinizin burun kıvırması ya da yüzünü ekşitmesi yemeyeceği anlamına gelmez. Aslında farklı bir gıda tattığı için bu istemsiz bir reaksiyondur. Yüzünü ekşitse bile hemen vazgeçmeyin. "çok lezzetli" gibi motive edici ifadelerle denemeye devam edin. Çünkü araştırmalara göre bebekler suratlarında bu ifadeler olsa bile o gıdayı yemeye devam ediyor. 

5- Her gün sebze önermeye devam edin. Bebekler ilk defasında sevmeseler bile 8 - 10 denemeden sonra bu tada daha alışkın olacak ve daha kolay kabul edecektir.

Sebzeli Tarifler:
Ek gıdalara geçiş - Patates Kabak Havuç Püresi
Brokoli-Kereviz Çorbası
Tavuklu Kereviz Çorbası
Sütlü Balkabağı Çorbası
Ispanaklı Yayla Çorbası
Kıymalı Ispanak Tarifi


28 Kasım 2015 Cumartesi

Bırakın Bebeğiniz Dokunarak Öğrensin!

Vücudumuzdaki en büyük organ cildimizdir. Cilt üzerinde reseptör denilen bir çok alıcı bulunur ve Bu reseptörler yolu ile dokunuğumuz nesnelerin dokularını algılarız.

Reseptörler yoğun olarak el ve ayak parmak uçlarında bulunuyor. Yeni doğan bebeklerde bu reseptörler henüz çok gelişmiş değil. Bu reseptörlerin gelişmesi için de bebeğinizin dokunması ve hissetmesi gerekiyor.























Bebeğinizin ellerindeki ve ayaklarındaki reseptörlerin artması ise beyin gelişimi ile direkt olarak ilgili. Bebeğiniz nesnelere dokundukça hem onların dokularını ve yapılarını hisseder hem de görerek boyut kavramını anlar. Bu da bebeğinizin ilerleyen dönemlerde daha kolay ve hızlı öğrenmesini sağlar.
  • 2 yaştan önce bebeklere televizyon izletilmemesinin temel nedeni de televizyonun düz bir ekran olması ve hangi nesnenin aslında ne büyüklükte olduğunu, yumuşak mı yoksa sert mi olduğunu ya da mesafelerin ne olduğunu anlayamamasından ileri gelir. Bebeğinizin zeka gelişimi için bebeğiniz bu nesneleri televizyondan görerek değil, yanındayken ve eline alarak, dokunarak öğrenmelidir.
  • Bu yüzden yeni doğan bebeğinize eldiven giydirmeyin, bırakın hissetsin, dokunsun. İlerleyen aylarda da nesnelere daha çok ilgi duyacak ve onları da öğrenmeye başlayacaktır.
  • Bebeğinizin öğrenmesi için farklı dokuları olan kumaşlara, duvara, yere, önündeki ekmeğe, ağaçlara, toprağa dokunmasına izin verin.
  • Bebeğinizin avuç içi reseptörlerinin gelişmesi için ona farklı kumaşlarla aşağıdaki gibi albümler hazırlayabilirsiniz.





24 Kasım 2015 Salı

Bebeğiniz Çok Mu İştahsız?

Sevgili anneler, yine kanayan bir yaraya parmak basmak istiyorum, korkulu rüyanız; iştahsızlık!


Öncelikle iştahsızlık endişesini bazen, annelik içgüdüsü ve bebeğin büyüyememesi kaygısı ile yersiz yere yaşadığınızı belirtmek isterim. Bu kaygıları besleyen iki önemli durum var;

1- Bebeğinizi diğer bebeklerle kıyaslama
2- Çevre baskısı

Kimimizin komşumuzun bebeği çok boğazlı, ne verilse yiyor bir de tombul tombul. Kimimizin de kaynanası, annesi sen bu çocuğu besleyemiyorsun diye dikiliveriyor. Şimdi bu iki durumu ortadan kaldırarak bebeğinizle daha kaliteli vakit geçirme zamanı, çünkü onun sadece karnın doymasına değil, ruhunun doymasına da ihtiyaç var.

Bebekler ilk 4-6 ay boyunca çok hızlı büyüyorlar, dolayısı ile çok fazla gıdaya ihtiyaçları oluyor. Sonrasında büyüme yavaşladığı için yediklerinin miktarı da azalmaya başlıyor. Bunun bilincinde olmak ve bebeklere ihtiyaçlarından fazlasını yüklemeye çalışmamak gerekiyor, çünkü bu durum annede hayal kırıklığı yaratmaktan başka bir şeye yol açmıyor.

Büyümenin yavaşlaması ilk ve en önemli neden. Kimi zamansa dişler çıkıyor diye, ya da küçük rahatsızlıklar yüzünden de bebekler beslenmeyi reddedebiliyor. Bunlar yine çok kritik dönemler. Her insan gibi bebekler de hastalık dönemlerinde yemeye isteksiz olurlar, yiyebildiği kadar vermeli, fazlası için zorlamamalısınız. İnanın bir kaç gün az yedi diye büyümesi gerilemeyecek! Ama siz onu bu dönemde zorlayacak olursanız hastalığı geçtikten sonra bile huyu değişmiş ve onu zorlayarak beslemeye başladığınız bir bebeğiniz olacak. Bırakın bir kaç gün yiyebildiği kadar yesin, iyileşince yeniden ihtiyacı olduğu kadar yemeye başlayacaktır, endişe etmeyin.

Bir yaştan sonra ise bebeğinizin kilosu bile aylarca aynı kalacak, yani yine tabak tabak yemesine gerek yok. Onun önceliği çekmeceleri karıştırmak ve etrafı dağıtmak; yani keşfetmek olacaktır.


Bunları unutmayın;

1-Bebeğinizi diğer bebekler ile kıyaslamayın, bebeğinizin kilosu yeterli; enerjisi, neşesi, keyfi yerinde ise buna odaklanın ve onun sosyal yönlerini besleyin.

2-Bebeğini iyi besleyemiyorsun diyen arkadaşlarınızı, komşularınızı boşverin, onun sağlıklı ve yeterli kiloya sahip olduğunu biliyorsanız olduğunuz gibi devam edin. Onu çok zorlamak ve ağlama krizlerine girmek yerine ona güzel bir hikaye kitabı okuyun.

3-Bebeğinizi çok sık beslemeye çalışmayın, durmadan ağzına bir iki lokma tıkıştırmayın. Bu lokmalar onun net bir açlık hissetmesini engelleyeceği için yemek zamanlarını vakit kaybı olarak görecektir.

4-Sabah kahvaltısında yağlı ve çok tok tutucu şeyler vermekten kaçının. Biz yetişkinler bile kahvaltı ile akşama kadar dayanabiliyoruz. Bebeğiniz de doyurucu bir kahvaltıdan sonra gün boyu planladığınız diğer 4 öğünü alamaz unutmayın!


19 Kasım 2015 Perşembe

Süper Bebek Gıdaları - 2

Süper Bebek Gıdaları - 1 Listesinin devamı için buyurun;

6-Brokoli
Brokoli, folik asit, lif ve kalsiyum kaynağıdır. Brokoli aynı zamanda kansere de iyi gelen sebzeler arasında yerini alıyor.
Nasıl kullanabilirsiniz: Brokoliyi buharda yumuşatarak püre haline getirebilirsiniz. Bebeğiniz tadını beğenmezse; patates, havuç, bal kabağı gibi lezzetli sebzelerle birlikte pişirerek de püre haline getirebilirsiniz. Brokoli Kereviz Çorbası tarifime göz atabilirsiniz.

7-Avokado
Avokado  özellikle doymamış yağ asitlerince zengin olduğu için çok faydalı. Hatta Leanne Cooper adlı beslenme uzmanının bir kitabında söylediğine göre: Avokadonun yağ kompozisyonu anne sütündekine benziyor. Bu doymamış yağ asitleri, bebeğinizin beyin gelişimi için çok önemlidir.
Nasıl Kullanabilirsiniz: Avokado çok lezzetli olmadığı için, püre haline getirildikten sonra biraz labne peyniri ile veya yoğurt ile karıştırılarak verilebilir.
8-Kırmızı Et
Kırmızı et çok iyi bir demir ve çinko kaynağıdır. Kansızlık durumlarında da hayvansal demir kaynaklarına başvurmak en iyisidir, çünkü hayvansal kaynaklardan alınan demir çok daha iyi emilir.
Nasıl Kullanabilirsiniz: 6. Aydan itibaren yağsız kırmızı eti bebeğinizin çorbalarına katabilirsiniz. Bebeğinize haftada 3 gün kadar 1 ceviz büyüklüğünde kırmızı et verebilirsiniz. Kıymalı Yeşil Mercimek tarifime göz atabilirsiniz.
9-Kuru Erik
Kuru erik çok lifli olması yönü ile kabızlık için iyi bir çözümdür. Lifli gıdalar bağırsak florasının gelişimini destekledikleri için bağışıklık sisteminin desteklenmesine de yardımcı olurlar.
Nasıl Kullanabilirsiniz: Kuru erikleri sıcak suda şişirin, gerekirse biraz haşlayın ve püre haline getirin. Biraz yoğurt katarak da kullanabilirsiniz.
10-Portakal-Mandalina
C vitamini ve antioksidan içerikleri ile portakal ve mandalina çocuklar için iyi birer parmak gıdası olur. 6. Aydan büyük bebeğinize portakal ve mandalina vermeye başlayabilirsiniz. İlerleyen zamanlarda, daha büyük bebekleriniz için de eline verip yemesini sağlayabilirsiniz.




Süper Bebek Gıdaları - 1

Bebekler için çok faydalı olan bir sürü güzel yiyecek var. Ama bunlardan bazıları hem içeriğindeki özel besin değerleri ile çok faydalı, hem kolay bulunabiliyor hem de lezzetliler. İşte Bilmiş Teyze’nin Süper Bebek Gıdaları listesi:
1-Yaban mersini
Yabanmersininin koyu parlak mavi rengi antosiyanin olarak bilinen flavonoidlerden gelir. Flavonoid denilen bu fonksiyonel bileşenler, bebeğinizin beyin ve göz gelişimi için, hatta idrar yolu için faydalıdır.
Nasıl Kullanabilirsiniz: Az su ile haşlayarak yumuşattığınız yabanmersinlerini püre haline getirip biraz yoğurt ile karıştırarak güzel bir ara öğün hazırlayabilirsiniz.

2-Yoğurt
Yoğurt, bebeğinize 6. Aydan itibaren vermeye başlayabileceğiniz harika bir besindir. Yoğurt bağışıklık sistemini destekler, beyin ve kalp sağlığına iyi gelir. Yoğurt aynı zamanda çok iyi bir kalsiyum ve D vitamini kaynağı olduğu için kemik ve diş gelişimine yardımcı olur.
Yoğurt aynı zamanda bebeğinizin sağlıklı bir bağırsak florası geliştirmesine de yardımcı olur. Ancak sade yoğurdu tercih edin, piyasada bulunan meyveli yoğurtlar şeker ilaveli olabildiği için bebeğinize uygun olmaz.
Nasıl Kullanabilirsiniz: Yoğurdu geleneksel olarak en fazla sade tüketiyoruz zaten. Bebeğinize de sade verebileceğiniz gibi meyve püreleri ile karıştırarak da yoğurt verebilirsiniz. Aynı zamanda Besleyici Yoğurt tarifime göz atabilirsiniz.


3-Balkabağı
Balkabağı benim en sevdiğim sebzelerden biri. Hem bebek için çok lezzetli hem de süper bir A ve C vitamini deposu. Püre haline getirince de o kremsi kıvamı bebekler için çok uygun. Balkabağı aynı zamanda lifli bir gıda ve kabızlıkta da çok etkili.
Nasıl Kullanabilirsiniz: Balkabağını haşlayarak püre haline getirip içersine de biraz labne peyniri katarak çok lezzetli bir sebze öğünü olabilir. Sütlü bal kabağı çorbası tarifime de göz atabilirsiniz.


4-Mercimek
Mercimek tam bir lif ve protein deposu ve bu sayede güçlü bir besin kaynağı. Hem geleneksel olarak çok kullanıyoruz hem de ucuz olarak yaygın bir şekilde bulabiliyoruz. Tek sorun var o da gaz yapıyor olması. Bu yüzden mercimeği 9. Aydan sonra azar azar kullanmaya başlayın.
Nasıl Kullanabilirsiniz: Sebze çorbalarına mercimek katarak protein yönü ile de kuvvetli bir öğün hazırlayabilirsiniz.


5-Koyu Yeşil Yapraklı Sebzeler
Yeşil yapraklı sebzeler demir ve folik asit içerirler. Ispanak tabiki en çok bilinen koyu yeşil yapraklı sebze ama lahana, pazı ve kara lahana da bu grupta yerini alıyor.
Nasıl Kullanabilirsiniz: Tek başlarına hazırladığınızda bebeğinizin çok hoşuna gitmezse ıspanak gibi sebzeleri, patates ile haşlayarak tadını yumuşatabilirsiniz.


Süper Bebek Gıdaları - 2 için Tıklayın.

2 Yaş Sendromuna Dikkat

Duyunca bile gerildiğinizi hisseder gibiyim sevgili anneler..

Küçük bebeğiniz büyüdü, 1 yaşını geçti. Artık yürüyor, bir kaç kelime söyleyebiliyor, sizinle oyunlar oynuyor ama anlam veremediğiniz bir hırçınlığı, sizi endişe ettiren bir şiddet eğilimi mi var?

Bu sizi korkutmasın, çünkü buna "2 yaş sendromu" deniyor.

Artık sizi anlayan ve sizinle iletişim kurmaya çalışan bir bebeğiniz var, ama bazen bebeğiniz;

ağlama krizlerine giriyor,
kendini yere atıyor,
kafasını bir yerlere vuruyor
veya size vurmaya çalışıyor!



Eminim bunlar 1-3 yaş arası çocuğu olanlara çok tanıdık gelmiştir. Endişelenmeyin, bu şiddet eğilimi değildir. Bu yaş dönemindeki çocukların dil gelişimleri yetersizdir ve kendilerini istedikleri gibi ifade edemezler; bilirler, bir şeyi ister yada istemezler, size anlatmaya çalışırlar ama yetersiz kalırlar. Bu nedenle de duygularını hırçınlıkla dışa vururlar. Bebeğinizin dil gelişimi arttıkça ve kendini ifade etmeyi öğrendikçe bu hareketler de kendiliğinden kaybolacaktır.

Yalnız bu demek değildir ki bebeğiniz kafasını yerlere vurup ağlarken öylece bekleyin. Ya da size vururken hiçbir şey yapmayın. Her ne kadar bu hareketler geçecek olsa da bu sırada bebeğinize davranışlarınız ve onu yönlendirmeleriniz de alışkanlıklarının oluşmasında etkili olacaktır.



Yine bu yaş civarında bebeğiniz kendi kişiliğini size ispatlamanın derdine düştüğü için siz ne derseniz onun tersini yapma eğiliminde olacaktır. Dolayısıyla ona "-Yapma!" demeniz hiç bir işe yaramaz, ne yapıyorsa yapmaya devam eder.

Böyle durumlarda yapmanız gereken bebeğinizin dikkatini hemen farklı bir şeye çekmektir. Örneğin yeni bir oyuncağı, farklı bir nesne veya komik bir hareketinizle bir anda dikkatini çekip onu yaptığı şeyi yapmaktan vazgeçirebilirsiniz.

Öte yandan neden ağladığını anladığınız zamanlarda da onu karşınıza alıp, neden ağladığını anladığınızı açıklayın.

Örnek: "Sen benim terliklerimle oyun oynuyordun ama ben farketmediğim için onları alarak giydim ve mutfağa gittim, sen de bana kızdın ve ağlamaya başladın. Neden ağladığını anlıyorum, merak etme. Hadi gel sana farklı bir terlik bulalım."

Konu ile ilgili paylaşmak istediklerinizi yorum kısmına bırakabilirsiniz.

Sevgiler,



10 Kasım 2015 Salı

Hamilelikte Kaçınmanız Gereken Yiyecek ve İçecekler

Hamilelik çok özel bir dönem. Bu dönemde iki canlı olan anne yediklerine hem kendi sağlığı hem de bebeğin sağlığı için çok dikkat etmeli.

Hamilelikte ne yenir, ne yenmez çevremizden oradan buradan hep duyuyoruz ama bunları tekbir tabloda toplayarak, elinizin altında kalması için size sunmak istedim.


5 Kasım 2015 Perşembe

Bebeğinizi Her Gün Yıkamayın

Azıcık kirlenmekten zarar gelmez ama aşırı temizlikten gelir.

Annelerin hijyen takıntısı gittikçe artıyor. Evlerde temizlik için zaten çok fazla kimyasal kullanıyoruz, bu da hijyen takıntımızın en dramatik göstergesi oluyor. Doğal olarak yavrular konusunda da bazen hijyen abartılıyor ve bu da yarardan çok zarar getiriyor.

Vücudumuz, cildimiz, saç foliküllerimiz doğal bir mikrofloraya sahiptir. Vücudumuzun her yerinde yaşayan ve oraya özgü olan bakteriler veya başka mikroorganizmalar yaşar. Bu mikroorganizmalar oranın kendine özgü mikroflorasıdır ve sağlıklıdır.



Vücudumuzda doğal olarak bulunan mikroorganizmalar aslında bizim savunma sistemimizdir. Kendi bölgelerinde baskın oldukları için yabancı bakteriler, virüsler, mantarlar geldiğinde bunların kendi içlerinde yaşamasına izin vermezler ve bizi bu yabancı mikroorganizmaların zararlı etkilerinden korurlar.

3 Kasım 2015 Salı

Emzirmenin 10 Altın Kuralı


Sevgili anneler, bazılarımız için çok rahat olsa da bazen bazı anneler emzirmede çeşitli zorluklar yaşayabiliyor. Bu nedenle bir kaç ufak hatırlatma yapmak istedim ve aşağıdaki temel kuralları sizlerle paylaşmak istiyorum.



1- İlk 6 Ay boyunca bebeğinize su dahil farklı bir gıda vermeyin. Bebeğinizin aç kaldığını düşünüyorsanız önce doktorunuza danışın.

2- Emzik veya biberon kullanmayın.

3- Göğüs ucuna bilmediğiniz, doktorunuzun önermediği kremleri kullanmayın.

4-Bebeğin göğüs ucunu tam olarak kavradığından emin olun. Bebek göğsün sadece ucunu değil, çevresindeki kahverengi kısmı da kavramalı

5- Bir göğüs bebek emdiği sürece emzirilmeli, sonra diğer göğse geçilmeli. İkinci emzirme seansına ise bebeğin en son bıraktığı göğüsten başlanmalı.

6- Anne; stres, yorgunluk ve endişeden uzak kalmalı, vakit buldukça dinlenmeli.

7- Bebek çok fazla giydirilmemeli, oda ısısı çok yüksek olmamalı.

8- Emzirme sırasında ve sonrasında anne bol sıvı almalı.

9- Anne deodorant, parfüm gibi kozmetikleri kullanmak yerine günlük duş almalı.

10- 6. aydan sonra ek gıdalara başlandığında ek gıdalar limitli tutulmalı; şekerli ve tuzlu gıdalar kullanılmamalı.

Eklemek istediğiniz ve sizde işe yarayan kuralları yorum kısmında herkesle paylaşabilirsiniz.