29 Nisan 2015 Çarşamba

Ninni

Huzursuz bir bebeğe annesinin ses ve dokunuşları kadar iyi gelen başka bir şey var mı? :)

Onun gelişimi, aranızdaki bağın güçlenmesi ve birlikte güzel vakit geçirmek için bebeğinize ninni söylemeyi ihmal etmeyin. Onun karnını doyururken ruhunu da besleyin..

Animasyon klibi de çok içime dokunan, duygusal bir ninniyi sizinle paylaşmak istiyorum. Ezberleyip söyleyemeseniz de bebeğinizle birlikte dinleyin diye :)


                                                                                                    Sevgiler,





27 Nisan 2015 Pazartesi

Pekmez Kan Yapar Mı?

Anneler pekmezi çok sever... 6. aydan itibaren itina ile bebeğin her yediğine katılır; kahvaltısına, meyvesine, muhallebisine. Aslına bakarsanız faydalı olan her şeyi abartarak vermek huyumuzdur, ceviz faydalı diye her gün verilir, buğday ruşeyminin faydalı olduğu duyulur her gün verilmek istenir ve daha nicesi...



Sırf basında faydalı olduğu sıkça dile geliyor diye bazı şeylerin bebeklere abartılarak verilmesine karşıyım. Bu yazımda pekmez üzerinde duracağım. Kan yaptığı gerekçesi ile bebeklere fazla miktarda pekmez veriliyor ama yüksek şeker içeriğinden dolayı daha çok bebeğin iştahını kapatıp daha besleyici gıdaları almasını engelliyor.

Pekmezin basitçe nasıl yapıldığından başlayalım; Pekmez, üzüm, incir, keçiboynuzu, dut gibi sulu-tatlı meyvelerin ezilerek uzun süre kaynatılması ile üretilen Anadolu'ya özgü geleneksel bir şuruptur. Meyvelerin suyu çıkarıldıktan sonra asitliğini düzenlemek ve durultmak için pekmez toprağı eklenir. Bu işlemden sonra bulanıklığa neden olan maddeler çökelir ve şıra, kaynatılmak üzere ayrılır.

Pekmez, yapıldığı meyveye de bağlı olarak yüksek oranda potasyum kalsiyum demir gibi mineralleri içerir. Yüksek oranda şeker içerdiği için verdiği enerji fazladır. Şeker içeriğinin çoğu glikoz ve fruktoz gibi basit şekerlerden oluşur.

Pekmez iyi bir demir kaynağı değildir, içerdiği az miktarda demir ise "HEM olmayan" demirdir. HEM demir, HEM olmayan demire göre vücutta daha iyi absoblanır ve et, yumurta gibi hayvansal gıdalarda daha çok bulunur.

25 Nisan 2015 Cumartesi

Bebebeklere Hangi Gıda Ne Zaman Verilir?

    Bebeğinizin sindirim sistemi henüz çok gelişmemiş olduğu için ek gıda döneminde vereceğiniz her şey için dikkatli davranmalı, her gıdayı ona uygun ayında vermelisiniz. Bu sadece sindirim açısından değil aynı zamanda alerji riski açısından da önemlidir.


    Tabii her meyveyi, sebzeyi kendi mevsiminde vermeye çalışın kontrolsüz kullanılan tarım ilaçları, hormonlar hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı için zararlıdır. Bazı mevsim geçişlerinde tarladan gelen sebze-meyve olmayabiliyor, bu durumda ne verebilirim diyorsanız organik kavanoz ürünlerinden kullanabilirsiniz.












22 Nisan 2015 Çarşamba

Ek Gıdaya Dair



İşim gereği bir çok anne ile görüşüyorum, buradan yola çıkarak söyleyebileceğim çok net bir içgörüm var;


Anneler bebek kaşıkla beslenmeye başladığı andan itibaren sanki artık yemek yemeye ihtiyacı varmışçasına, daha çok ek gıda; daha az anne sütü veriyor.

Belki bir an önce büyüsün istediklerinden yetişkinlerin de yediği şeylere ağırlık veriliyor, belki de daha çok doyurduğu, daha faydalı olduğu düşünülüyor... 

Unutmayın küçük bir bebeğin ihtiyaçları bir yetişkininkinden çok farklıdır. Ek gıdalara geçildiğinde anne sütü artık ara öğün niyetine değil hala onu doyurmak için kullanılmalıdır. Bebeğiniz meyveleri sebzeleri zaten ömrü boyunca yiyecek, onlar bizim için çok faydalı, ama bebeğiniz için daha faydalı bir şey var; Anne Sütü!

Şunu da söylemeden edemeyeceğim; çeşitli nedenlerle anne sütü veremeyen anneler var. Bu durumda en doğrusu formül süt kullanmak. Sırf formül mama kullanıyor diye ek gıdalara 4. ayda başlayan anneler duyuyorum. Sevgili anneler, patates-havuç-elma-armut-yoğurt formül sütten faydalı değil, onun kompleks ihtiyaçlarını tek başlarına karşılayacak yeterlilikte de değiller. Formül süt kullanıyor olsanız bile bunu anne sütü gibi düşünmelisiniz. Yine ek gıdalara 6. Aydan sonra başlamalı ve doymalarını sadece ek gıdalarla sağlamamalısınız.

İlk 2 yaş boyunca bebeğinize anne sütü vermeye devam etmelisiniz. Bir yaşa kadar verdiğiniz ek gıdalar gün içinde iki üç minik kaseyi geçmemeli. Bir yaştan sonra anne sütü artık karnını yeteri kadar doyurmayacağı için daha fazla ek gıda verebilirsiniz, tabi anne sütü veya formül süt kullanıyorsanız bunu ihmal etmeden...

Aşağıdakiler İlginizi Çekebilir:

Bebek Beslenmesinde Doğru Bilinen Yanlışlar
Pekmez Kan Yapar Mı?
Bebeğinize Nasıl Balık Verebilirsiniz?
Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Gıdalar

21 Nisan 2015 Salı

Besleyici Bebek Yoğurdu Tarifi

Sevgili anneler, 6. Aydan sonra ek gıdalara geçildiğinde bebeğinize verebileceğiniz en temel besinlerdendir yoğurt. Toprak şu an 3 yaşında 1 yaşına kadar ona aşağıda tarifini verdiğim yoğurttan vermiştik. Bir yaşa kadar inek sütü önerilmediği ve bebek beslenmesinde yetersiz olduğu için inek sütünden yapılan yoğurda kıyasla devam sütünden veya fazla varsa anne sütü ile yapılan yoğurt çok daha besleyici oluyor.

Anne sütü ile yoğurt yapılışı:

Sağdığınız 100 ml kadar anne sütünü sıcak suya oturtarak benmari usulü ısıtın yaklaşık 40-45 derece civarına geldiğinde 2 çay kaşığı kadar yoğurt ile mayalayın. Ağzını kapatıp havluya sararak 4-5 saat kadar mayalanmasını bekleyin. Bu süre sonunda yoğurdunuzu buzdolabına alarak bir gece dinlendirin, ertesi gün kullanabilirsiniz.

Devam sütü ile yoğurt yapılışı:

Devam sütü hazırlamadan önce içme suyunu 10 dk kadar kaynatın. Kaynamış suyu biberona alarak ölçün 90 ml suya 4 ölçek devam sütü koyarak çalkalayın ( yoğurt yapılırken kuru madde miktarının arttırılması için 90a 4 koyuyoruz). Bu işlemi su hala çok sıcakken yapın bu şekilde yoğurt daha iyi tutuyor. Yine hazırladığınız devam sütü sıcakken 2 çk kadar yoğurt ile mayalayın, ağzını kapatarak 4-5 saat mayalanmasını bekleyin. Daha sonra buzdolabına alarak bir gece bekletin.

Not:
Bu şekilde hazırladığınız yoğurt biraz akışkan olur, çok normal. Tatlımsı bir yoğurt tadı varsa tutmuş demektir.

Maya olarak hazır yoğurt da kullanabilirsiniz ama önce kullanacağınız kadar yoğurdu buzdolabından çıkararak 1 saat kadar oda sıcaklığında bekletin. Bu şekilde daha iyi bir mayalama özelliği kazanacak.

Buzdolabından aldığınız yoğurdu sıcak suya oturtarak ılıtıp kullanabilirsiniz.





18 Nisan 2015 Cumartesi

Mucizeler Heryerde!

18 Nisan 2015
Saat:13:30

Hayat çok güzel, dünya çok güzel, mucizeler her yerde...

Bilmiş teyze hastanenin doğumhane servisinden duyuruyor: Toprak'ın kardeşi Su  bebek doğdu!

Miniğimiz dönmediği için bir kaç gün beklemek istedi doktorumuz, ikinci kontrolde biraz dönmüş, normal doğum olacak diye sevinmişken bugün; 3. Kontrolde bebişimizin tekrar ters yöne döndüğünü kordon dolanma riski olduğu için alınması gerektiğini öğrendik.

Minik Su çok şükür sağlıkla dünyaya merhaba dedi. Sağlıkla büyüsün!

Burada zaman zaman Su ve 3 yaşındaki ablası Toprak'ı büyütürken yaşadığımız deneyimlerden de bahsedeceğim ve sanıyorum bir sonraki araştırmamız kardeş kıskançlığı üzerine olacak :)

Saat:14:30
Küçük meleğimiz annesi ile buluştu. Emzirme denemesi başarılı. Sezaryen olmasına rağmen annenin sütü gelmiş, henüz çok değil ama bebek emdikçe artacaktır. Çok yorgun olduğu için dinlenerek emiyor Su bebek, her bir göğsü yarım saat boyunca emdi ve uyudu. Biraz dinlenme vakti...

Saat:17:00
Küçük ablamız Toprak burada, çok heyecanlı bir an önce kardeşini görmek istiyor.

Bir kardeş geleceği zaman ablasını ya da abisini çok iyi hazırlamak gerekiyor. Doğum günü onun için her zamankinden farklı bir gün olmamalı. Doğuma giderken yanınızda götürmeyebilirsiniz ama daha sonra kardeşini görmeye gelmesi faydalı olacaktır.

Bizim Toprak'ımız kardeşini ona paydaş olacak birinden çok kendi bebeği olarak görüyor. Şimdi onu nasıl yıkayacağını, nasıl giydireceğini, nasıl besleyeceğini, elinden tutup parka götüreceğini anlatıyor. Büyük kardeşe bebekle ilgili küçük sorumluluklar vermek her zaman işe yarar :)

23:00
Su emmesine rağmen huzursuz, ağlıyor. Hemşire kan şekerinin düşmemesi için mama vermek gerektiğini söyledi. Yaklaşık 25 ml mama içebildi ama bezini de değiştirdikten sonra melekler gibi uyuyor.

17 Nisan 2015 Cuma

Gaz Sancısı ve Hafifletmenin Yolları

Küçük bebeğinizin gülüşü, anlamlı bir bakışı, sizi fark etmesi gibi gaz sancıları da gelişim bir parçası aslına bakarsanız.

Evet biliyorum güzel ve tatlı bir süreç değil ama sindirim sistemi henüz çok iyi gelişmediği için bazı besinleri tolere edemiyor ve özellikle bağırsaklarında oluşan gaz onu rahatsız ediyor çünkü dışarı çıkarmakta zorlanıyor.

Unutmayın bütün bebeklerde gaz oluşabilir; yalnız bazı bebeklerde daha fazla gaz olur veya oluşan gazı atabilmekte daha çok zorlanırlar.

Yeni doğan bebeklerin bağırsak florasında genelde yeteri kadar faydalı bakteri bulunmaz, bununla beraber bağırsak hareketleri ve bu hareketlerin ritimleri de henüz düzenli değildir. Gaz oluşumu ve sancısının da genelde bundan kaynaklandığı düşünülür.

Bebeğinizin Gaz Sancılarını Hafifletmenin Yolları

Emziren bir anne iseniz beslenmenize dikkat edin: Bilimsel olarak kanıtlanmamış olsa da baklagiller gibi bazı gaz yapan gıdalardan tüketildiğinde bebeğinizde gaz sancısına neden olduğunu gözlemleyebilirsiniz.

Bu nedenle çok gazlı bir bebeği olan anne; çiğ soğan - sarımsak, bulgur, kuru fasulye, nohut, lahana, karnabahar, turp gibi gaz yapan yiyeceklerden kaçınmalı. Bunlar yanında süt tüketimi de bebekte gaza neden olabilir.

Bebeğinizin bulunduğu odanın sıcaklığı sabit olsun: Odadaki sıcak - soğuk hava değişimleri bebeğinizin gaz sancılarını tetikleyebilir. Bu yüzden sıcaktan soğuğa veya soğuktan sıcağa ani bir geçiş olmamasına dikkat etmelisiniz, Sıcaklığın 20 - 21 derece civarında sabit kalması yeterlidir.

Bebeğinizin gazını henüz midesindeyken çıkarın: Bebekler meme veya biberon emerken hava da yutabilirler. Yuttukları hava midedeyken çıkarılmazsa bağırsaklara iner ve bebeğin bağırsaklarındaki gazı çıkarması daha zor olacağı için gaz sancılarına neden olabilir. Bebeğinizi besledikten sonra omzunuza alıp narince sırtını sıvazlayarak gazını çıkarmasını sağlayın.

16 Nisan 2015 Perşembe

Mevsimine Göre Meyve - Sebze - Balık


    Merhaba anneler!

    Her şeyi mevsiminde yemek neden önemli? Çünkü artık her mevsimde her meyve - sebze       bulunabiliyor ve bu elbette çabasız doğal yollarla olmuyor. Mevsiminde olmayan sebze demek daha fazla hormon, daha fazla tarım ilacı demek.

    Balığa gelince; dondurma ve konserve yöntemleri ile mevsimi olmasa bile bazı balıklara ulaşabiliyoruz. Bebeğinizi beslerken kesinlikle konserve balık kullanmayın, dondurulmuş balık kısmen daha güvenlidir, ama siz yine de her balığı da kendi mevsiminde tüketin.

    Hangi balık hangi mevsimde? Hangi sebze hangi mevsimde? Hangi meyve hangi mevsimde?

    İşte mevsimine göre meyve - sebze ve balık çeşitleri:



Ek Gıda Dönemi ve Püf Noktalar

Ek gıdaya başlamak için en uygun dönem bebeğin oturmaya başladığı dönemdir, bu da 6. aya tekabül eder. 6. aydan önce ek gıdalara başlamanız bebeğinizin daha kıymetli olan anne sütünü, alması gerekenden daha az almasına neden olacaktır.

Bir bebeğin bir yetişkine göre çok daha fazla besine ihtiyacı var çünkü çok hızlı gelişiyor ve çok hızlı geliştiği 0-3 yaş aralığında onu doğru beslemeniz bebeğinizin ilerki hayatı için kritik bir önem taşıyor. Bu yüzden ilk 6 ay boyunca bebeğe anne sütü dışında su dahi verilmemeli. Eğer anne sütü yetmiyorsa bile ek gıdalara 6. aydan önce başlamak doğru olmaz. Anne sütü yetmiyorsa bebeğinize uygun bir formül mama kullanmalısınız.



6. ay dolduktan sonra artık bebeğinize uygun ek gıdalara başlayabilirsiniz. İşte gıda döneminin bazı kuralları:

Ek Gıdalara Sade ve Yalın Tatlarla Başlayın

Ek gıdalara meyve suları ile başlamak yapılan en yaygın hatalardan, nitekim  tatlı tat baskındır ve bebeğin damak tadını bu yönde şekillenmesine neden olabilir. 'Daha sonra bebeğin neden sebze yemiyor?' cümlesini sık kullanabilirsiniz. Bu yüzden ek gıdalara meyve suları ile değil sebze püresi ile başlayın.


Patates - kabak - havuç üçlüsünü tuzsuz bir şekilde haşlayarak tel süzgeçten geçirin ve süzgecin altında kalan en yumusak püre ile başlayın,

Bir kaç gün sebze püresi denedikten sonra kayısı, şeftali, elma, armut, muz gibi meyveler ile meyve tadına alıştırmaya başlayabilirsiniz.

15 Nisan 2015 Çarşamba

Yenidoğan Bebeğe Su veya Şekerli Su Verilir mi?

Kimi zaman büyüklerimiz, özellikle de mama kullanılıyorsa bebeğe su verilmesi gerektiğini söyleyebiliyor. Hatta gaz sancısı olduğunda bebeğe şekerli su vermeyi deneyenler bile duyuyorum. Gelin görün ki yeni doğan bebeğinize su vermek tehlikeli olabilir.

Yenidoğan bebeğinize su veya şekerli su vermemelisiniz. Ayrıca bebeğinize formül mama veriyorsanız üzerinde yazılı olan ölçüden fazla su kullanmamalısınız.

Bebeğiniz, ihtiyacı olan suyu anne sütünden veya mama kullanıyorsanız mamadan alacaktır. Bebeğinizin ihtiyacından fazla su alması tok hissetmesine ve kendisi için gerekli olan anne sütünü gereğinden az almasına neden olabilir.

Yeni doğan bebeğe su vermek vücuttaki soodyum konsantrasyonunu azaltarak elektrolit dengesini bozabilir ve bu da dokularda şişmeye neden olabilir bu durum çok görülmemekle birlikte tehlikelidir.


Eğer bebeğinizin daha fazla su almasını gerektiren bir durum var ise doktorunuz size uygun bir öneride bulunacaktır.

Yenidoğan Bebeğinizin Banyosu



Sünger ile Bebeğinizi Temizlemek
Bebeğinizin ilk haftasında bebeğinizi özel bir banyo süngeri ile temizlemeniz daha uygun olacaktır. Bunun için sıcak su ile ıslattığınız sünger ile bebeğinizin yüzünü ve ellerini sık sık silin. Genital bölgesini ise farklı bir sünger ile silin ve her bez değişiminizde temilemeyi ihmal etmeyin.

Küvette Banyo
Göbek kordonu düşüp iyileştikten sonra bebeğinizi küvette yıkamaya başlayabilirsiniz. Bebeğiniz henüz çok küçük olduğu için ona özel bir bebek küveti kullanmanız önemlidir. Hatta yıkamayı kolaylaştırmak için kullanılan ve küvete takarak kullanacağınız fileler de mevcuttur.
Bazı anneler bebeklerini her gün yıkamayı tercih edebiliyor ancak bebeğiniz emeklemeye başlayıp kendini kirletmeye başlamayana kadar bebeğinizi haftada üç kez yıkamanız yeterli olur. Bebeğinizi gereğinden sık yıkamak cildinin kurumasına neden olabilir.

Bazı bebekler sıcak suda yatışırlar, eğer sizin bebeğiniz de banyoyu sevdiyse biraz oyalanmasına izin verebilirsiniz. Bebeğinize uzun bir banyo yaptırmak zorunda değilsiniz; örneğin 5 dakika suyunuz da soğumadan bebeğinizi temizlemeye yetecektir.

Banyoda Bebeğinizin Güvenliği
  •             Bebeğinizi bir dakikalığına bile olsa yalnız bırakmayın. Kapıyı da telefonu da onu havluya sarıp yanınıza almadan açmayın.
  •             Musluğunuz açıkken bebeğinizi küvete koymayın, su aniden ısınabilir veya soğuyabilir.
  •             Banyo suyunu 36 derece civarında olacak şekilde ayarlayın, bunu anlamak içinse hazırladığınız suya dirseğinizi koyabilirsiniz, su dirseğinizi yakmamalı.

Bebeğinizi Nasıl Yıkayacaksınız

Yenidoğan Bebeğinizin Vücut Bakımı

Bebeklerde Konak
Konak yenidoğan bebeklerde yaygın olarak görülebilen bir saç derisi rahatsızlığı. Bebeğinizin saç derisinde, kuru kepeksi yapılar veya sarımsı kalın yağlı oluşumlar konak oluşumunun göstergesidir
Konak doğumdan itibaren ikinci hafta ile üç ay içersinde görülebilir ve genelde bir kaç ay içersinde kendiliğinden geçer. Genelde 6. Veye 7. Aydan sonra böyle bir probleminiz olmaz.
Konak pullarını yok etmenin en iyi yolu bebeğinizin saçlarını günlük olarak hassas bir şampuanla yıkamanızdır. Bebeğinizi yıkarken öncelikle saç derisine nazikçe masaj uygulayın ve yumuşak bir bebek fırçası ile saçlarını tarayın, böylelikle şampuanlamadan önce ayrılan pullardan saç derisini arındırın.
Bazı anneler konak pullarından kurtulmak için mineralli yağlar veya bebek yağları kullanabiliyor ancak bu çok önerilen bir yöntem değil çünkü bu şekilde konak oluşumunun devam etmesine bile neden olunabilir.

Hamileyken Saç Boyatılır Mı?


Anneler arasında hamileyken veya emzirirken saçlarını boyatma korkusu oldukça yaygın. Bu haklı bir endişe çünkü saçlarınıza sürdüğünüz kimyasalın deri yolu ile emilme olasılığı var ve bebeğinize zarar verebileceğinden korkuyorsunuz.

Kısıtlı olmasına rağmen çoğu araştırma gösteriyor ki kalıcı veya yarı kalıcı boyalardaki kimyasallar yüksek oranda toksik değil ve hamilelikte kullanılabilir. Ek olarak, saç boyasının çok küçük bir miktarı deri yolu ile emilebilir ve fetüse ulaşabilir ve bu çok küçük miktarın fetüs için zararlı olacağı düşünülmüyor. Aynı şey emzirme dönemi için de geçerli. Emziren annelerden alınan bir data olmamasına rağmen kan dolaşımına çok az miktarda kimyasal geçebilir. Bu nedenle bu kimyasalların süte geçmesi ve bebek için risk oluşturması mümkün değildir.

Potansiyel üreme (insanların üremesi)  riskleri konusunda bilgi toplayan OTIS (Organization of Teratology Information Services), hayvanlar üzerinde yapılan çalışmaların güven verici olduğunu ve bir çok kadının hamileyken saçlarını boyatmasına rağmen saç boyamanın hamilelikte değişime neden olduğuna dair rapor olmadığını söylüyor. OTIS ayrıca saç boyasındaki kimyasalların çok azının vücut tarafından emilebildiğini belirtiyor.

Büyüme Sırasındaki Normallerin Ölçümleri ( Boy cm ve Ağırlık kg )

14 Nisan 2015 Salı

Yenidoğan Bebeğinizin Göbek Bağı Bakımı

Göbek Bağının Amacı Nedir?

Bebekler, anne karnında annenin rahim iç duvarına bağlı plasenta yoluyla beslenir ve oksijen alır. Plasenta, bebeğin karnındaki açıklıktan göbek kordonu ile bebeğe bağlanır. Bir bebek doğduktan sonra, göbek bağı kıstırılarak ağrısız bir prosedürle bebeğin vücuduna yakın yerden kesilir.


Göbek Bağı Kıskacı Ne kadar Kalır?


Bebeğinin göbeğine takılan kıskaç, 7 - 21 gün içersinde küçük bir yara bırakarak düşecektir. Bu yara ise bir kaç gün içersinde iyileşir.



Göbek Bağı Özel Bakım Gerektirir mi?

Göbek bağı temiz ve kuru tutulmalıdır. Bebeğinizin bezini göbek oyuntusu oluşturacak şekilde katlamalısınız veya göbek oyuntulu bebek bezlerinden kullanabilirsiniz böylece göbek bağı hava alacak ve idrar teması olmayacaktır.
Bebeğinizin göbek bağı düşene kadar:
  • Bebeğinizin banyosunu küvette yapmak yerine yumusak bir sünger ile yapın.
  • Sıcak havalarda bebeğinize sadece bol bir tişört giydirin, böylelikle göbeğinin hava almasını ve kolay kurumasını sağlarsınız.

Bebeğiniz olduğunda ne değişir? Daha doğrusu ne değişmez ki...




1. Sonunda gül koklamayı bırakabilirsiniz, çünkü bebeğiniz artık kollarınızda.

2. Önceden korkusuz olduğunuzu düşünseniz de şuan korkularınız var.


3. Çocuğunuz olması için yaptığınız fedakarlıklar artık fedakarlık sayılmaz.


4. Bedeninize saygı duyarsınız.


5. Anne babanıza saygı duyar ve onları yeniden seversiniz.


6. Bebeğinizin ağrılarını kendinizinkilerden kat kat fazla bulursunuz.


7. Kalbiniz daha kolay kırılır.


8. Günde 234,836,1778,976 kere başkasını düşünürsünüz.


9. Her gün sürprizlerle doludur.


10. Aynadan kendinize değil bebeğinize bakarsınız.